Şiirler

Kısa Bir Öyküdür Hayat

kısa bir öyküdür hayat
uğruna upuzun acılar çektiğimiz
kısa bir türküdür
bir kez daha söylemek için delirdiğimiz


YILMAZ ODABAŞI

Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair

.

``Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.

.

Erdem Beyazit


KUCUGUM

Kucugum daha cok kucugum
Bu yuzden butun hatalarim
Ogunmem bu yuzden
Bu yuzden kendimi,ozel onemli zannetmem

Kucugum daha cok kucugum
Bu yuzden butun sacmalamam
Yenilmem bu yuzden
Bu yuzden kendime hala guvensizligim

Ne kadar az yol almisim
Ne kadar az ,yolun basindaymisim meger
Elimde yalandan kocaman rengarenk
Gecici oyuncak zaferler

Kucugum daha cok kucugum
Bu yuzden butun korkularim
Gururum bu yuzden
Bu yuzden cocuk gibi korunmasizligim

Kucugum daha cok kucugum
Bu yuzden sonsuz endisem
Savunmam bu yuzden
Bu yuzden bir kucuk iz birakmak icin didinmem

IMLASIZ

Hep denedin. Hep yenildin.
Olsun. Gene dene, gene yenil.
S. Beckett

Ayagi kayan bir çocuk
Kadar saskinim, bilemedim
Düz yolda yürümenin imlâsini
Kanayan dizlerime bakip da
Aglamayi ögrenemedigim gibi

Sevgilisi degildim kadinlarimin
Bir papagan tünegiydim belki
Ama birkaç sözcük ögrendiysem
Kadinlardan ögrendim, yine de
Bilemedim sevgilim diyebilmeyi

Büyülendim ama büyüyemedim
Aklim ermedi aynalara ve suya
Yüzümü gösterip kalbimi neden
Sakladiklarini ögrenemedim
Saskinim, cahilim ben bu dünyada

Ahmet Telli

Dag Rüzgari

Kaderde senden ayri düsmekte varmis
Dogrusu bunu hiç düsünmemistim..
Seni tanimadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnizlik güzeldir diyordum
Al basini, kaç bu sehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördügün daglara
Rüzgarin iyot kokularini tasidigi denizlere git
Git gidebildigin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçilmazmis
Yokluguna birgün bile dayanilmazmis.
Bilmiyordum..

Yine de dayanmaga calisiyorum iste
Bir kir çiçegi kopariyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmisse
Saçlarini oksayip gelmistir diyerek avunuyorum
Yasamak seninle bir baska zamani
Bir baska zamanda seni yasamak
Herseyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
Ister uzaklarda ol
Ister yanibasimda dur
Sen ol yeter ki bu zaman için de
Ben olmasam da olur
Seni bir yumaga sariyorum yillardir
Bitmiyorsun
Çaresizligim gün gibi asikar
Su olup çesmelerden akan güzelligin
Inceligin isik isik yüzüme vuran
Sen günes kadar sicak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtiran
Sudan, havadan, günesten yüce varlik
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildigim tek aydinlik

Bir nefeste benim için al
Havasizliktan öldürme beni
Bulutlara, yildizlara benim için de bak
Susadim diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalisin
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarim oksanmak istiyor
Dudaklarim öpülmek istiyor
Anlamalisin.

Agaçlarin yesili kalmadi
Gökyüzünün mavisi yok
Bu daglar o daglar degil
Rüzgarinda kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanagi gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladim
Sensiz yasanmaz bu dünyada
Imkani yok.

Ümit Yasar Oguzcan

 

0 yorum: