Kadınlar İş Yaşamında

Kadınlarla kadınların ilişkilerini değerlendirirken tek bir örnekten hareket edip, bir cinsin tamamını karalayacak çıkarımlara varmak,oldukça yanlış diye düşünüyorum.



Her şeyden önce, örnek olarak bize anlatılan olayın ayrıntılarına ulaşamıyoruz. Örneğin 20 kadından sadece biri -tek ve muzaffer- bir biçimde hemcinslerini eleyip, tek başına işyerinde kalabilmektedir. Bir olay hakkında sonuçlara varabilmek için, olayın kahramanları olan kadınların yaşı, eğilimi, eğitim düzeyi, dünyaya bakışı, işin ne olduğu, patronun tutumu gibi bir çok faktörün olayın oluşumunda etkisi olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.Ve bunlardan sadece birini, yani cinsiyet faktörünü olayın oluşumunda tek ve biricik faktör olarak ortaya koymak yanlış diye düşünüyorum.



Acaba erkeklerin iş hayatlarında böyle sorunlar yok mu? Var. Hem de çok ciddi boyutta var. Arkadaş çevremin bana aktardıklarına göre, özel sektörde çalışan bir çok arkadaşım bu sorunlarla mücadele etmekte. Ancak erkekler bu konuda kadınlar gibi kartlarını açık oynamıyorlar. Onlar önce ayağını kaydırıp yerine geçeceği kişi aleyhine gerekli donelerini topluyor ve zamanı geldiğinde yani rüzgar kendi tarafından esmeye başladığında, o doneleri ortaya döküyorlar. Yani bazı kadınlar gibi, karşı tarafın kişiliğine yönelik hareketlerde bulunup rengini belli etmek yerine, sağlam bir temelin harcını oluşturuyorlar.

Aslında kadın ya da erkek arasında bir fark yok bu konuda. Önemli olan insanların çalıştıkları iş kolları. Eğer özel sektörde çalışıyorsanız ve işveren tarafından performans kriteri adı altında çalışanların en fazla sömürüsünü sağlayacak bir sistem dayatılıyorsa çalışanlara, bu çekişme kaçınılmazdır. Çünkü işveren, rekabet ortamında en fazla çalışan, en akıllı olan, en ispiyoncu olan, haklarını talep etmeyen, dünyaya geliş sebebi işverenin işlerini yapmak olduğunu düşünen personeli seçmektedir. Bunun için de çalışanları birbirine düşüren rekabet ortamını yaratmaktadır. Kendi deneyimlerimden bir örnek vermek istiyorum. Staj yaptığım bir büroda, sekreterin haklar



Yine gözlemlerime göre, devlet dairlerinde aynı birimde çalışan kadınlar arasında istisnai durumlar hariç çok iyi diyaloglar var. Çünkü hepsi aynı statüdeler. Bir üst basamak için sınav şartı getirildiğinden, kimse diğerinin yerine gözünü dikemiyor. Sınavı geçerse oraya gelebileceğini, ayrıca çeşitli kumpaslar kurmasının hiçbir faydası olmadığını iyi biliyorlar ve aralarında çok iyi dostluklar geliştiriyorlar.



Kadın ve erkek iş hayatında, farklı kulvarların cinslerini oynuyorlar. Yani birbirlerini rakip olarak dahi görmüyorlar. Erkekler sanki biraz küçümsüyorlar ve rakip muamelesi yapmıyorlar; kadınlar da, bu küçümsemeyi kabul etmişçesine, sessiz bir boyun eğiş içine giriyorlar ve yine kendi cinsinden birini rakip olarak seçiyorlar. Toplumsal bilinçaltımız.



Ayrıca patronlar erkek elemanları kadınlara tercih ediyorlar. Bu anlamda kadınların birer birer işten çıkarılmalarının gerçek nedenini bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar iş hayatına bilmem kaç sıfır yenik başlıyorlar. Bir kadın ne zaman iyi bir çalışan olabilir? Sevgilisi veya nişanlısı olmaması yani karşı cinsle herhangi resmi veya gayrıresmi bir ilişkisinin olmaması, yaşı mümkün olduğu kadar genç olması ve güzel olması halinde o kadın, başvuran erkeklerle diğer donanımları eşit olması halinde belk



Açelya

 

0 yorum: