Bilgisayar Korsanlığının Tarihi

Bilgisayar sistemlerine izinsiz olarak giren ve bu sistemleri ellerine geçiren kimselere "hacker", bu tür olaylarada "hack" denir.
Hacker, bilgisayarlar hakkında üst düzey seviyede bilgisi olan ve bilgisayar programlarının açıklarını bulan, bu açıkları kendi emelleri doğrultusunda kullanan kişidir. Hackerlar genelde bilgisayar programcısı, sistem yöneticisi gibi bilgisayarlar ve bilgisayarlara erişimin konuları hakkında ileri düzey bilgdisi olan kişilerdir. Bu kişiler bilgisayar programlama dillerini bilir ve unix gibi işletim sistemleri üzerinde çalışırlar.
Hack ise, hackerların bilgisayar sistemlerini izinsiz olarak kontrolleri altına alıp, dosya çalma, silme gibi yaptıkları eylemedenir. Hackerlar, sebepsiz olarak bir bilgisayara girer ve gerekli bilgileri aldıkdan sonra ya sistemi kendi haline bırakır ya da sistemi silerler. Hack eylemleri günüzmde daha çok internet üzerinde gerçekleşiyor; hackerlar kişilerin veya kurumların internet sayfalarına girerek bu sayfaları değiştiriyorlar. Hackerlar internet üzerinde yaptıkları hack eylemlerinde bilgileri çalmakdan ziyade silmeyi veya sayfalar üzerinde değişiklikler yapmayı tercih ediyorlar. Örneğin ünlü birinin veya birilerinin "Spice Girl" internet sayfalarına girerek sayfanın içeriğini değiştiriyorlar "prono resimler koyuyor, küfürler yazıyorlar".
Bir çok insan (öğrenci) hacker olmak istiyor ve bunun için çaba gösteriyor. Bazılar hack i bir oyun olarak görürken bazıları da hack e profösyönel gözle bakıyor. Örneğin; günümüzde internet bağlantısı olan bir çok insan (14-21 yaş arası) hacker olmak için uğraşıyor. IRC serverlarda hack ile ilgili kanallar açıp bilgi alışverişi yapıyor, hackerların internet sayfalarından hack ile ilgili dökümanları alıp okuyor, haber gruplarında hack ile ilgili konularda mesajlaşıyor ve hackerların yeniliklerini takip ediyor. Hacker olmak için öncelikle programlama dili bilmek gerekir bunun başında C++ ve assemby gelir. Bu programlama dilleri sayesinde bilgisayarınıza istediğinizi yaptırabilirsiniz. Ayrıca unix veya uyumlu bir işletim sisteminde çalışmalı ve bu sistemi çok iyi kullanmalısınız. Bütün bunlar her ne kadar kolay gibi gözüksede büyük emekler isteyen işlerdir. Eğer hacker olucaksanız sistemi kullanmak yeterli değildir, sistemin açıklarını ve püf noktalarını bilmeniz lazım; bunun içinde sistemin çekirdek yapsını öğrenmelisiniz. Dosya sistemleri, dosya erişimleri, sistem erişimi hakkında üst düzey bilginiz olmalıdır. Bütün bunlar içinde edinilmesi uzun yıllar süren bir birikim gerekmekdedir.
Herşey ilk telefon şirketinin, (Bell-Telephone) kurulmasiyla başladi. O zamanlar acemi hacker'lar vardi. Tabi 1878'de daha onlara hacker denilmiyordu. Daha çok yerel santrallerde çalişmalari için tutulmuş muzip gençlerdi bunlar. Telefonlari yanliş yönlendirmek, sevmedikleri müşterilere inanilmaz faturalar saglamak gibi engel olamadiklari bir dürtüleri vardi (Santral, bu benim kuzenim Corc degil, beni kime bagladiniz,... Alooo aloo!). Santral operatörlügüne neden genç kizlarin konuldugu sorusu böylece cevaplanmiş oluyor... Ilk gerçek bilgisayar korsanlarinin zamanina hizli ileri alalim. Sene 1960'lar. MIT (Massachussets Institute of Technology) ögrencilerinin herşeyin nasil çaliştigina dair inanilmaz meraklari var. O zamanlarin milyon dolarlik bilgisayarlari sogutulmuş odalarda sakli kocaman dolaplardan oluşuyordu. Ve datalar da kartonlara delikler delerek saklaniyordu. Programcilarin dinazorlara erişimleri epey sinirliydi ve akilli olanlari "hack" denilen program kisayollari oluşturdular. Tek amaçlari yapilmasi gereken işi daha hizli yapmakti. "Hack" (dogramak) kelimesinin bilgisayarlarla alakali ilk kullanilişi bu tarihlere rastliyor. Belki de bütün zamanlarin en iyi Hack'i, 1969'da iki Bell Labs çalişani Dennis Ritchie ve Ken Thompson, tarafından bilgisayarı işletmek için önü açık bir kurallar kümesi şeklinde yaratıldı. İsmi UNIX'ti ve bir güzellik abidesiydi.
70'lerde sibertopraklar daha keşfedilme aşamasindaydi. Hacking kurcalamak ve kablolu dünyanin nasil çaliştigini çözmeye çalişmaktan ibaretti. 1971'de john Draper isimli bir Vietnam gazisi Cap'n Crunch mısır gevreği kutularından çıkan düdüğün tam 2600 mHz'lik bir ses çıkardığını keşfetti. Düdüğü telefon almacına öttürüp bedava konuşabiliyordunuz.
Karşi-kültür gurusu Abbie Hoffman, vietnam gazisinin keşfini "The Youth International Party Line" dergisiyle bütün ABD'ye yaydi. O zamanlar Phraking (beleş telefon etme) işlemi zararsiz olarak görülüyordu. Çünkü telefon şirketinden başka kimse zarar görmüyordu ve şirketin zarari da kardan zarardi. Hoffman'in ortagi Al Bell, derginin ismini TAP'a çevirdi (Technical Assistance Program) Dergiye kalpten baglanan koca bir güruh karişik teknik makalelerle yirmi yil boyunca ihya oldular.
Hacking piyasasında artık tek eksik iyi hacker'ların buluşup sosyal güdülerini doyurabilecekleri sanal bir kulüp ortamıydı. 1978'de Chicago'lu iki çocuk, Randy Seuss ve Ward Christiansen, kişisel bilgisayar üzerinde çalışan ilk BBS sistemini yarattılar. Bu BBS şu an hala çalışmakta.
1981'de IBM tamamen kişisel ilk bilgisayari piyasaya çikartti. Ismi PC kondu. Bu klasiklerle herşeyi yapabiliyordunuz. Ama gençler yavaş yavaş Commodor 64, Spectrum gibi mali yükü daha az makinalara kayiyorlardi.
1983'de "War Games" isimli film çıktı. Film bütün dünyayı korsanlığın gizli yüzüyle tanıştırıyor, ve hacker'ların her bilgisayara girebilecekleri konusunda uyarıyordu. Hacker'lar ise filmden bambaşka sonuçlar çıkarmışlardı: Hacking sayesinde kendinize bir sevgili bulabilirdiniz... hem de güzel bir sevgili.
Mekan yavaş yavaş degişiyordu. Online dünyanin, git gide daha çok sakini oluyor ARPANET yavaş yavaş Internet'e dönüşüyordu. BBS'lerin popülaritesi patlama noktasindaydi. Milwaukee'de kendilerine 414'ler (alan kodlari) diyen bir gurup hacker Los Alamos Labratuarlarindan Manhatten Kanser Enstitüsüne kadar bir çok resmi dairenin bilgisayarini kirdi. Sonra polis onlari yakaladi.
Hacker Savaşinin başi 1984'lere dayaniyor. Kendine Lex Luthor diyen bir korsan Legion of Doom grubunu kuruyor. Grup çok başarili ve her alanin en iyisini kendine çekmekle ünlü. Bir süre sonra Phiber Optik isimli genç gözdelerden biri eski LOD üyesi Erik Bloodaxe ile takışıyor ve gruptan atılıyor. Phiber ve arkadaşları Masters of Deception isimli bir karşı grup kurup savaşı başlatıyorlar. 1990'dan itibaren iki yıl boyunca LOD ve MOD grupları, telefon hatlarını karıştırma yüksek faturalar ödetme, telefon dinleme, birbirlerinin bilgisayarlarına girme, BBS çökertme gibi saldırılarla birbirlerini eritmeye çalışıyorlar. Korsanlık felsefesinin "gizli bilgiye ulaşma"dan "karşı tarafa zarar verme"ye dönmesi bu tarihlere rastlıyor. Ve hala kullanımda olan kötülük yapma repertuarı gitgide artıyor. 92'de FBI Phiber ve arkadaşlarını yakalıyor ve hapse tıkıyor. Ve bir dönem sona eriyor.
Hükümetin onlline olmasıyla eğlence sona erdi. Ciddi olduklarını göstermek için çıkardıkları Bilgisayarla dolandırıcılık ve kötüye kullanma kanunu caydırıcı unsur olarak kullanılacaktı. 1988'de Robert Morris ve Net Solucanı ortaya çıktı. Net' bağlı 6000 bilgisayarı aynı anda çökertmesi Morris'e yukardaki kanunun ilk kurbanı olma ayrıcalığını tattırdı. 10.000 dolar ve saatlerce sosyal hizmet cezasıyla kurtuldu. Tutuklamaların arkası çorap söküğü gibi geldi. Kevin Mitnick , Digital'in bilgisayarlarına girmekten yakalandı ve bir sene hapse ve bir daha bilgisayarlara dokunmama cezası aldı. Daha sonra Kevin#2 -Kevin Poulsen - telefon modifiye etmekle suçlandı ve hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Ama Kevin#2 kaçtı ve kurtuldu.
Hükümetin 90'daki hacker yakalama harekatının adı Operation SunDevil'di. Özellikle Legion of Doom üyelerinin üzerine fena halde gidildi ama başarısız oldular. tahminen LOD üyelerinden alınan tüyolarla 4 MOD üyesi yakalandı. Phiber Optik hapiste bir sene geçirdi.
1994 yazında Rus matematikçi Vladimir Levin tarafından yönetilen bir hacker grubu Citibank'ı 12 Milyon Dolar zarara uğrattı. Paranın hepsini çekemeden Vladimir Londra Heathrow havaalanında Interpol tarafından yakalandı. Citibank 400.000 doları hariç kaybettiği bütün parayı geri aldı. Ancak neler yapılabileceğinin öğrenilmesi Net'te bir korku dalgası yarattı ve caydırıcı olması için cezalar korkunç derecede arttı.
Bazıları hatalarından hiç ders almıyorlardı. Kevin Mitnick 1995 Şubat'ında 20.000 kredikartı numarası çalmaktan tekrar tutuklandı. Mahkemesi sürerken hapiste bir sene daha geçirdi ve sonunda suçlu bulundu. Şu anda hapiste.
Mitnick'in zincirler içinde hapse götürülmesini seyretmek halkın Hacker'lara bakış açısını iyice ekşitti. Net kullanıcılarını bir hacker fobisi sardı. Buna anarşinin sonu, amerikanın ikinci uyanışı (birincisi Jasse James gibi popüler kanun kaçakları yakalandığında olmuştu) gibi isimler takanlar oldu. Sonuçta hacker'lar artık romantik kanun kaçaklığı statüsünden sorunlu asalak başbelası konumuna indiler. Bunda kendine hacker diyen ve herkezin kullanabileceği programlar kullanarak sadece kötülük yapan şahısların çoğalmasının payı da büyük oldu (bkz. Nuke olayı) İş dünyasının da Net'e kayması Net'in ekstra güvenli bir ortam olmasını gerektiriyordu. Ve halkın bakış açısı da buna göre ustaca yontuldu.
Peki ya şimdi,.. Şu anda scene'de kimler var,.? Hacker'larin pek temkinli davranmalari üzerine söylemek zor... eskisi gibi efsaneleşmiş isimler çikmiyor, ama yine de hala hergün hummali çalişmalar sürüyor ve birileri illegal yollardan hayatlarini kazanmaya devam ediyorlar. Bilgisayar yeralti dünyasinda bir söz vardir: Iyi bir hacker'san herkez ismini bilir. Çok iyi bir hacker'san varligindan haberleri bile olmaz...
Dennis Ritchie and Ken Thompson. The driving creative force behind Bell Labs' legendary computer science operating group, Ritchie and Thompson created UNIX in 1969. An elegant, open operating system for minicomputers, UNIX helped users with general computing, word processing and networking, and soon became a standard language. Plan 9, the next-generation operating system created as the natural descendant of UNIX by Thompson and Bell Labs colleague Rob Pike. Although Ritchie is the author of the popular C programming language, his favorite language is Alef. Thompson, an amateur pilot, once traveled to Moscow to fly a MiG-29.
Richard Stallman, a hacker of the old school, Stallman walked in off the street and got a job at MIT's Artificial Intelligence Lab in 1971. He was an undergraduate at Harvard at the time. Disturbed that software was viewed as private property, Stallman later founded the Free Software Foundation. In 1969, at the IBM New York Scientific Center. He was 16 years old. In the 1980s Stallman left MIT's payroll but continued to work from an office at MIT. Here he created a new operating system called GNU -- short for GNU's Not Unix. Recipient of a $240,000 MacArthur Foundation genius grant
John Draper, Figured out how to make free phone calls using a plastic prize whistle he found in a cereal box. Cap'n Crunch introduced generations of hackers to the glorious concept of phone "phreaking." As a teenager, trying to convince pay phones to return his coin and put through his calls. The toy whistle from boxes of Cap'n Crunch cereal. The whistle reproduced the 2600 hertz tone necessary to authorize a call. Used in conjunction with a bluebox, it allowed users to make free phone calls. (Oscar Meyer weiner whistles also briefly gained a following among phone phreakers.) Honorably discharged from the U.S. Air Force in 1968 after a stint in Vietnam.
Mark Abene, as a founding member of the Masters of Deception, Phiber Optik inspired thousands of teenagers around the country to "study" the internal workings of our nation's phone system. A federal judge attempted to "send a message" to other hackers by sentencing Phiber to a year in federal prison, but the message got garbled: Hundreds of well-wishers attended a welcome-home party in Abene's honor at an elite Manhattan Club. Soon after, New York magazine dubbed him one of the city's 100 smartest people. Hanging out in the electronics department of the A&S department store in Queens, N.Y., where his mother worked. There he was introduced to the Apple II, the Timex Sinclair and the Commodore 64. The first computer he owned was a Radio Shack TRS-80 (Trash-80). Experimented by dialing patterns on a phone receiver. Abene used the receiver so frequently that it had to be bandaged with black electrical tape to keep its guts from falling out. Phiber Optik's favorite food: mashed potatoes from Kentucky Fried Chicken. Not real mashed potatoes. Real ones have lumps in them.
Robert Morris, the son of the chief scientist at the National Computer Security Center -- part of the National Security Agency (NSA) -- this Cornell University graduate student introduced the word "hacker" into the vernacular when he accidentally unleashed an Internet worm in 1988. Thousands of computers were infected and subsequently crashed. At home. Morris' father once brought home one of the original Enigma cryptographic machines from the NSA. It became a household conversation piece. As a teenager Morris had an account on the Bell Labs' computer network, where early hacking forays gave him super-user status. When the Secret Service raided the home of Legion of Doom member Erik Bloodaxe in 1990, they found a copy of the source code for Morris' Internet worm.
Kevin Mitnick, The first hacker to have his face immortalized on an FBI "Most Wanted" poster. His status as a repeat offender -- a teenage hacker who couldn't grow up -- earned Mitnick the nickname The Lost Boy of Cyberspace. As a teenager. Mitnick couldn't afford a computer, so he hung out in a Radio Shack store. He used the store's demo models and modem to dial other computers. During the three years he was on the lam, Mitnick used Internet Relay Chat (IRC) as a message drop and to communicate with his friends. Sentenced to a year in a residential treatment center, Mitnick enrolled in a 12-step program to rid himself of what a judge agreed was his "computer addiction." Hey, it's California
Kevin Poulsen, In 1990 Poulsen took over all telephone lines going into Los Angeles area radio station KIIS-FM, assuring that he would be the 102nd caller. Poulsen won a Porsche 944 S2 for his efforts. When his parents bought him a TRS-80 (better known as a "Trash-80"). A set of locksmith tools he used to break into phone company trailers. He was caught after a friend commemorated the break-ins with snapshots of Poulsen picking locks. Pleaded guilty to breaking into computers to get the names of undercover businesses operated by the FBI.
Johan Helsingius Operated the world's most popular anonymous remailer, called penet.fi, until he closed up shop in September 1996. Helsingius' troubles started when he was raided in 1995 by the Finnish police after the Church of Scientology complained that a penet.fi customer was posting the "church's" secrets on the Net. Helsingius mothballed the remailer after a Finnish court ruled he must reveal the customer's real e-mail address. Ran the world's busiest remailer on a run-of-the mill 486 with a 200-megabyte harddrive. Never felt the need himself to post anonymously.
Vladimir Levin, a graduate of St. Petersburg Tekhnologichesky University, this mathematician allegedly masterminded the Russian hacker gang that tricked Citibank's computers into spitting out $10 million. Arrested by Interpol at Heathrow Airport in 1995. Unknown. Accused of using his office computer at AO Saturn, a St. Petersburg, Russia, computer firm, to break into Citibank. Along with a computer, computer games and disks, Russian police confiscated a camcorder, music speakers and a TV set from Levin's apartment. Levin claimed that one of the lawyers assigned to defend him was actually an FBI agent.
Türkiye de hack, son günlerde gitdikçe ilgi görmeye başladi. Arasira haber programlarinda bile hack olaylarina yerveriliyor. Bunun üzerine bir çok yeni hacker çikdi ve bu hackerlar gruplaşarak hacker gruplarini oluşturdu. Bu yeni hackerlar eski hackerlara nazaran daha az bilgiye sahipler ve daha az eylem yapabiliyorlar. Çogu belli bir zaman sonra sikilip, hack i birakiyor. Bunun dişinda Türkiye de dünya çapinda ün salmiş bir çok hacker var.
Mr^Cha0s, Türk hackerlar arasında en iyi olan Mr^Cha0s 1990 dan beri hack ile uğraşıyor ve hacki "zevk için" yaptığını söylüyor. Mr^Cha0s ilk zamanlar bilgisayarla yeni tanışdığında programcılık yapmaya başlamış bir süre sonra kendini hack dünyasının içinde bulmuş. İlk zamanlar BBS ler üzerinde eylemler yapan Mr^Cha0s sonra bir kaç yıldır eylemlerini internet üzerine taşımış ve bir çok yerli sayfayı hack etmiş. Bunlar arasında devlet sayfaları, bakanlıklar ve üniversiteler ağırlıklı. Ayrıca Mr^Cha0s altı tane Yunanlılara ait sayfayı hack ederek Yunanlılara karşı bir savaş başlatmış; Mr^Cha0s yanında ki hacker arkadaşları ile yaklaşık altı ay kadar bir süre Yunanlı hack grupları ile çatışmalar girmiş. Bu sırada bir çok Yunanlı ve Türklere ait internet sayfası hack edilmiş.
AAAAAAAAnti, yine Türkiyedeki en iyi hackerlardan biri olarak bilinir. Anti bu işe yeni başlamiş bir hacker olmasina ragmen bir çok hack olayina imza atmiş. Anti nin gerkçekleştirdigi en büyük hack olaylarindan biri Turnet 'i(Türkiye Internet Servisi Saglayan Kuluş) hack ederek 24 saat süreyle Türkiyenin internet çikişini engellemek. Bu olay ile Anti kendini kanitlamiş ve iyi hackerlar arasinda yerini almiş.
Sonuç olarak, hackerlar ve hack eylemleri gün geçtikçe önem hazanıyor ve hackerlar her geçen gün daha çok tehlike işgal ediyorlar. Her ne kadar eylemleri zarasız gözüksede, eylemler insanlara gitdikçe daha çok zarar vermeye başlıyor. Benim düşüncem, hükümetin hack ile ilgili yasalarda daha katı yaptırımlar uygulaması ve bu tür eylemlerin önüne geçilmesi.

 

0 yorum: